Bilimsel Değerlendirme Yapılmamış

Taşoluk'ta Maden Ocağı Gerilimi Yeniden Alevlendi: Gece Yarısı İş Makinesi Girişi Tepki Çekti Afyonkarahisar'ın Taşoluk Beldesi'nde maden şirketi ile halk arasında süren gerilim, firmanın 21 Kasım 2025 sabaha karşı iş makinelerini bölgeye getirmesiyle yeniden gündeme oturdu. Devam eden davalar ve eksik ruhsat tartışmalarına rağmen yapılan bu girişim, hem belediye hem de yöre halkı tarafından hukuksuzluk olarak değerlendirildi. Faaliyet Durdurulmuştu: Yargı Süreci Devam Ediyor Kamuoyuna daha önce yansıyan bilgiler doğrultusunda, Taşoluk'ta kil ocağı açmak isteyen maden firmasının faaliyetleri, Afyonkarahisar İl Özel İdaresi Ruhsat ve Denetim Müdürlüğü'nün 03.09.2025 tarihli kararı ile durdurulmuştu. Şirketin açtığı davada Afyonkarahisar İdare Mahkemesi yürütmeyi durdurma kararı verse de, henüz davalar sonuçlanmadı. Belediye tarafından açılan: "ÇED gerekli değildir" kararının iptali davası, Ruhsat iptali davası,devam ediyor. Gece Yarısı Operasyon: Makinalar Habersizce Taşoluk'a Girdi Belediyenin davalar sürerken "Bekleyin, halk karşı" uyarısına rağmen maden firması 20/11/2025'te yapılan görüşmelerden sadece bir gün sonra, 21/11/2025 sabaha karşı iş makinelerini Taşoluk'a getirdi. İş makinelerinin gelişi belediyeden değil, fırın personeli tarafından fark edildi. Belediye yetkilileri bu adımı "mahkeme kararını, hukuku ve yöre halkının iradesini açıkça çiğnemek" olarak nitelendirdi. Provokasyon İddialarına Sert Yanıt: "Taşoluk Halkı Provokatör Değil, Doğasının Savunucusudur" Maden firmasının yaptığı açıklamada yöre halkını ve bölge milletvekilini "provokasyon"la suçlaması büyük tepki çekti. Belediye, bu iddiaları kesin bir dille reddederek şu ifadeleri vurguladı: "Bu toprakların sahibi Taşoluk halkıdır. Onlar provokatör değil, doğasının ve yaşam alanının onurlu savunucusudur." PTD'de Ağır Eksikler: Bilimsel Değerlendirme Yapılmamış Belediye açıklamasında, şirketin hazırladığı Proje Tanıtım Dosyası (PTD) ile ilgili ciddi eksikliklerin altı çizildi: Kopyala-yapıştır bilgiler Yanıltıcı ve gerçeğe aykırı ifadeler Eksik çevresel değerlendirmeler En yakın konut mesafesinin yanlış gösterilmesi Flora-fauna analizlerinin yapılmamış olması Bölgede bulunan endemik tavşanak bitkisi, PTD'de yer almıyor. Ayrıca Taşoluk, Türkiye polen üretiminin %75'inin gerçekleştiği bölgeyi barındırıyor. Arıcılık ve Tarım Tehlikede: 10.247 Kovan Risk Altında Taşoluk, çevresindeki Tescilli Bal Ormanı ve 10.247 arılı kovanıyla arıcılıkta stratejik bir konuma sahip. Toz, titreşim ve gürültü nedeniyle: Arıların yön bulma yeteneklerinin bozulacağı, Bal ve polen üretiminin azalacağı, Arıcılık faaliyetlerinin ciddi zarar göreceği belirtiliyor. Bölgede aynı zamanda 600 hektardan fazla tarım alanı DSİ tarafından sulanıyor. Ağır tonajlı kamyon geçişleri içme suyu ve kanalizasyon hatlarında çökme riskini artırıyor. Mesire Alanı ve Jeotermal Çalışmalar da Tehlike Altında 2016 yılında kurulan Veysel Eroğlu Mesire Alanı, maden güzergâhı ile yan yana bulunuyor. Toz nedeniyle alanın "kullanılamaz hale gelme" riski söz konusu. Ayrıca Taşoluk, 2013 yılında Turizm Beldesi olarak tescillendi.Belediye tarafından jeotermal arama ihalesi gerçekleştirildi ve bölgede sıcak su bulunması bekleniyor. Maden faaliyetlerinin bu potansiyeli olumsuz etkilediği özellikle vurgulanıyor. Kurumların Raporları Uyarıyor: "Toz, Bitki Gelişimi ve Verimi Olumsuz Etkileyecek" Valilik talebi üzerine yapılan teknik incelemelerde: Doğal floranın tahrip olacağı, Bitki veriminde azalma görüleceği, Arıcılık ve hayvancılıkta ciddi kayıplar yaşanabileceği tespit edildi. Belediye: "Hukuksuz Gece Baskınının Sorumlusu Ortadadır" Davalar devam ederken, şirketin gece yarısı Taşoluk'a girmesi "hukukun hiçe sayılması" olarak değerlendirildi. "Provokasyon yapanın kim olduğuna karar vermeyi kamuoyuna bırakıyoruz." Son Çağrı: "Tüm Kurumları Göreve, Kamuoyunu Taşoluk'un Sesine Kulak Vermeye Davet Ediyoruz" Belediye, Taşoluk'un doğasını, suyunu ve insanını koruma kararlılığını yineleyerek tüm devlet kurumlarını göreve çağırdı. Açıklamada son olarak şu mesaj verildi: "Bizler Taşoluk'un doğasını, suyunu ve geleceğini savunmaya devam edeceğiz."